Alışveriş Merkezinde Büyüyen Minik Bebekler
Antalyada yapılan bir pediatri kongresinde günümüz çocuk doktorlarının üzerinde durduğu konu olmuş alışveriş merkezinde büyüyen minik bebekler. Anneleri üzerilerinde kalan tüm stresi atmak için vitrini indirim yazılı olan mağazalara kendilerini atınca ufaklıklar da gözlerini güneş ışığına ağaçlara yapraklara değil de spot lambalarına alıştırmak zorunda kalıyorlar. Minik bedenlerini çimlere sermeye değil de lüks bebek arabalarında elinde mama biberonu ile dolaşmaya alışmış olarak büyüyorlar.
Eleştiri yapmaya gerek bulmuyorum. Anneler memnun. Tüketmedikçe kozmetik alışverişi yapmadıkça gardroblar her mevsim yenilenmedikçe güzel olacaklarına inançları yok. Ruhları renkli kredi kartlarına teslim. Bebeğine biberon seçerken story'e atmadıkça önünde durduğu raf onu tatmin etmiyor.
Evet herkes biberonu görmeli. Markasını görmeli. Görmeli.
Mutluyum ifadesi gözlerden okunmalı. Aldı neticede biberon iki yüz lira da olsa aldı.
Oğlum Işık iki buçuk yaşında ve ben sanırım doğduğundan beri toplamda altı kereden fazla gitmemişimdir avm'lere. Sadece ihtiyaçları almak amaçlı gittiğimi hatırlıyorum. Bir de bir yazarın d&r da yapılan imza günü için.
Biz mümkün oldukça değerlendirdik güzel havaları aile içinde güzel geziler yaptık İzmir'de yaşamanın güzelliğini oğlumuz da hissetsin istedik. Dede sevgisini alsın, aile büyükleri ile birlikte olmanın mutlu anılarına yaşı büyüdükçe dönüp baksın istedik.
Sadece ara tatillerde sadece yaz tatilinin üç haftasında değil düzenli olarak bir arada olmanın güzelliğini yani aileyi yaşamayı, hiçbir avm hediye paketi oğluma sunamazdı.
Birkaç resim ve bir de güzel haber.
Işığın iki hafta sonra kardeşi geliyor. Yunus Emre Saraç ailemizin ikinci minik üyesi. Şimdiden hoş geldin oğlum.
Eleştiri yapmaya gerek bulmuyorum. Anneler memnun. Tüketmedikçe kozmetik alışverişi yapmadıkça gardroblar her mevsim yenilenmedikçe güzel olacaklarına inançları yok. Ruhları renkli kredi kartlarına teslim. Bebeğine biberon seçerken story'e atmadıkça önünde durduğu raf onu tatmin etmiyor.
Evet herkes biberonu görmeli. Markasını görmeli. Görmeli.
Mutluyum ifadesi gözlerden okunmalı. Aldı neticede biberon iki yüz lira da olsa aldı.
Oğlum Işık iki buçuk yaşında ve ben sanırım doğduğundan beri toplamda altı kereden fazla gitmemişimdir avm'lere. Sadece ihtiyaçları almak amaçlı gittiğimi hatırlıyorum. Bir de bir yazarın d&r da yapılan imza günü için.
Biz mümkün oldukça değerlendirdik güzel havaları aile içinde güzel geziler yaptık İzmir'de yaşamanın güzelliğini oğlumuz da hissetsin istedik. Dede sevgisini alsın, aile büyükleri ile birlikte olmanın mutlu anılarına yaşı büyüdükçe dönüp baksın istedik.
Sadece ara tatillerde sadece yaz tatilinin üç haftasında değil düzenli olarak bir arada olmanın güzelliğini yani aileyi yaşamayı, hiçbir avm hediye paketi oğluma sunamazdı.
Birkaç resim ve bir de güzel haber.
Işığın iki hafta sonra kardeşi geliyor. Yunus Emre Saraç ailemizin ikinci minik üyesi. Şimdiden hoş geldin oğlum.
Yorumlar
Yorum Gönder